B Sesinden Sonra Hangi Ses? Türkçede seslerin bir araya geliş şekilleri, dilin fonetik yapısını ve kurallarını belirler. Bu kurallar, hem dilin doğru kullanımını sağlar hem de kelimelerin doğru telaffuz edilmesine yardımcı olur. Bu yazıda, özellikle “b” harfiyle ilgili ses olaylarını ve bu harften sonra hangi seslerin geldiğini inceleyeceğiz. Fonetik ve Fonoloji Arasındaki Fark Türkçede ses bilgisi, fonetik ve fonoloji olmak üzere iki ana alanda incelenir. Fonetik, seslerin fiziksel özelliklerini ve nasıl üretildiklerini araştırırken, fonoloji bu seslerin dil içindeki işlevlerini ve sistematik düzenini inceler. Bu iki alan, dilin doğru ve etkili kullanımını anlamada temel rol oynar. [1] B Harfi ve Sonrasındaki…
Yorum Bırakİlginç Kesitler Yazılar
Aşık Erkek Kaç Saniye Bakar? Aşk ve Öğrenme Teorileri Üzerinden Pedagojik Bir Bakış Giriş: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Öğrenmek, insanın yaşam boyu devam eden bir yolculuktur. Bir eğitimci olarak, insanların her deneyimden, her duygusal süreçten ve her ilişkiden bir şeyler öğrenebileceğini düşünüyorum. Aşk gibi güçlü ve derin bir duygu, hem bireysel hem de toplumsal anlamda insanların nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve davrandığını etkiler. Ancak bu etkileşim sadece duygusal değil, aynı zamanda bilişsel bir boyuta da sahiptir. Aşık bir erkek, gözlerini sevgilisine ne kadar süreyle sabitler? Bu basit gibi görünen soru, aslında insanın öğrenme süreçleri, davranış biçimleri ve toplumdaki rolüyle yakından ilişkilidir. Peki,…
Yorum BırakAzim Olmak Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Bireyler Arasındaki İlişki Sosyolojik bir perspektiften bakıldığında, toplumsal yapıların bireyler üzerindeki etkisi büyük bir öneme sahiptir. Her birey, çevresinde şekillenen sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamlar içinde büyür ve bu bağlamlar, davranışlarını, düşüncelerini ve hayatını nasıl şekillendireceğini doğrudan etkiler. Peki, azim olmak ne demek? Azim, çoğu zaman kişisel bir özellik olarak tanımlansa da, aslında toplumsal yapılar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerle doğrudan ilişkilidir. Bir bireyin azimle hareket etme güdüsü, sadece içsel bir motivasyon değil, aynı zamanda içinde bulunduğu toplumun ve kültürün bir yansımasıdır. Bu yazıda, azim kavramını toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler…
Yorum Bırak3 Yaş Ne Çizebilir? Küresel ve Yerel Bakış Açılarından Çocukların Yaratıcılık Haritası Bir Kalem Darbesiyle Başlayan Büyük Yolculuk Çocuğun eline ilk kez bir pastel boya verdiğinizde attığı o küçük, belki de düzensiz çizgiler… Aslında yalnızca bir karalama değil, düşünmenin, anlamlandırmanın ve dünyayı keşfetmenin ilk adımlarıdır. “3 yaş ne çizebilir?” sorusu, yalnızca pedagojik bir merak değil; aynı zamanda farklı toplumların çocuklara bakışını, kültürel beklentilerini ve yaratıcılık anlayışını anlamak için de önemli bir penceredir. Gelin bu pencereyi birlikte aralayalım ve küçük ellerin büyük hayallerini küresel ve yerel gözlüklerle inceleyelim. 3 Yaşındaki Bir Çocuğun Çizim Evreni Üç yaş, çocukların motor becerilerinin hızla geliştiği…
8 YorumHemofili Erkekler Neden Taşıyıcı Olmaz? Edebiyatın Işığında Bir Keşif Kelimeler, insanın iç dünyasını yansıtan en güçlü araçlardan biridir. Her bir harf, bir anlamın peşinden sürüklerken, bir anlatı tüm gerçeklikleri dönüştürme gücüne sahiptir. Tıpkı bir edebiyatçı gibi, bu yazı da kelimeleri kullanarak bilimsel bir gerçeği anlamaya ve hissetmeye çalışacak. Bu yazının sorusu basit: “Hemofili erkekler neden taşıyıcı olamaz?” Ama gerçekte bu soru, sadece biyolojik bir açıklamanın ötesinde, toplumsal yapılarla, cinsiyetin ve kalıtımın rolüyle bağlantılı, derin bir anlatıdır. Hemofili ve Cinsiyet: Bir Biyolojik Farkın Edebiyatı Hemofili, genetik bir hastalıktır ve kanın pıhtılaşma mekanizmasındaki eksiklikten kaynaklanır. Bu hastalık, X kromozomu üzerinde taşınan bir…
Yorum BırakPıhtılaşma Nekrozu Ne Demektir? Toplumsal Perspektiflerle Ele Alalım Pıhtılaşma nekrozu, tıbbi bir terim olarak, damar tıkanıklığı sonucu doku ölümü anlamına gelir. Ancak, bu durumu sadece biyolojik bir problem olarak görmek, toplumumuzun daha geniş ve çok katmanlı sorunlarına bakış açımızı eksik bırakır. Pıhtılaşma nekrozu, sadece vücudumuzdaki bir rahatsızlık değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerine erişim, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, çeşitlilik ve sosyal adaletle ilgili daha büyük bir sorunun parçasıdır. Bu yazı, tıbbî bir terimi daha derin bir toplumsal bağlamda incelemeye çalışarak, konuyu sadece bir biyolojik olgu olarak değil, insan odaklı bir perspektifle ele alacaktır. Pıhtılaşma Nekrozu: Temel Tanım ve Tıbbi Arka Plan Pıhtılaşma…
Yorum BırakMilimetrik Kalsifikasyon: Tıbbın Soğuk Terimlerinin Ardında Yatan İnsan Hikâyeleri Bazen bir kelime duyarız, içinde yalnızca tıp kitaplarının anlayabileceği kadar teknik bir anlam gizlidir ama aynı zamanda o kelimenin ardında korku, umut, dayanışma ve sessizlik de vardır. “Milimetrik kalsifikasyon” da tam olarak böyle bir kavram. Genellikle mamografi raporlarında karşımıza çıkar, mikroskobik düzeyde kireçlenme odaklarını anlatır. Ama bu terim, yalnızca bir teşhis aracı değil; kadınların bedeniyle, erkeklerin bilimiyle, toplumun sessizlikleriyle örülü bir hikâyenin de parçasıdır. Milimetrik Kalsifikasyon Ne Demek? Tıbbi olarak milimetrik kalsifikasyon, doku içinde, özellikle de meme dokusunda görülen küçük kireçlenmelerdir. Bunlar tek başına her zaman kötü huylu değildir; ancak bazen…
Yorum BırakGünyüzü Nüfusu Kaç? Tarihsel, Demografik ve Akademik Bir İnceleme Günyüzü, Eskişehir’in batı iç Anadolu içlerinde yer alan bir ilçe. Bu incelemede, “Günyüzü nüfusu kaç?” sorusuna yanıt ararken, sadece sayısal veriyi aktarmakla kalmayacağım; nüfusun tarihsel akışı, demografik değişimler ve güncel tartışmalar ışığında değerlendirmeler yapacağım. Güncel Nüfus Verileri 2024 yılına ait Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre Günyüzü’nün nüfusu 5.261 kişidir. Bu nüfusun 2.634’ü erkek, 2.627’si kadın olarak kayıtlıdır. [1] 2022 yılı verisine bakıldığında ise nüfus 5.155 kişi olarak kaydedilmiştir. [2] Bu durum, nüfusun yıllar içinde inişli çıkışlı bir seyre sahip olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, “Günyüzü nüfusu kaç?” sorusunun en…
Yorum BırakGümüşün Önemi Nedir? Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak, bazen insanların nesnelere atfettikleri anlamları çözümlemek beni derin bir meraka sürüklüyor. Gümüş de bu nesnelerden biri. Parlak yüzeyi, soğuk dokusu ve zamana direnen yapısıyla yalnızca bir maden değil; insan zihninin sembollerle kurduğu derin ilişkinin bir yansıması. Peki, gümüş neden bu kadar önemlidir? Bu sorunun yanıtını, insan davranışlarını şekillendiren bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarında arayalım. Bilişsel Psikoloji Perspektifinden Gümüş Gümüş, insan zihninde hem somut hem de soyut anlamlar yaratır. Parlaklığı, temizlik, sadelik ve denge kavramlarını çağrıştırır. Bilişsel psikolojiye göre, bu çağrışımlar öğrenilmiş sembolik anlamlardır. Tarih boyunca gümüş; ayla, geceyle ve içsel…
Yorum BırakGümrük Kaça Kadar Çalışır? Toplumsal Yapılar ve Zaman Algısı Bir sosyolog olarak, toplumsal yapıları ve bireylerin bu yapılar içindeki rollerini anlamaya çalışırken, toplumların zaman algısını nasıl şekillendirdiğine dair birçok farklı dinamiği gözlemlemek bana her zaman ilginç gelmiştir. Toplumlar, yalnızca bireylerin bir araya geldiği sosyal yapılar değil, aynı zamanda zamanın nasıl düzenlendiği ve bir topluluğun ihtiyaçlarına göre nasıl şekillendirildiği dinamiklerle de varlık gösterir. Bu yazıda, gümrüklerin çalışma saatlerini, toplumun zaman algısı üzerinden analiz etmeyi hedefliyoruz. Toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerin, özellikle de bir gümrük kurumunun çalışma saatlerine nasıl yansıdığını inceleyeceğiz. Toplumsal Yapılar ve Zamanın Akışı Zaman, toplumsal yaşamın ayrılmaz…
Yorum Bırak