Kapatma İngilizcesi Ne? Bilimsel Bir Mercekle Dildeki Küçük Ama Güçlü Bir Eylemi Anlamak Dilde bazen en basit kelimeler en derin anlamları taşır. “Kapatmak” fiili de bunlardan biri. Gündelik hayatta sıkça kullandığımız bu kelimeyi İngilizce’ye çevirmek basit gibi görünse de, arkasında insan bilişi, kültürel kodlar ve iletişim psikolojisiyle örülü zengin bir arka plan vardır. Gelin, “kapatma”nın İngilizcesi ne demek sorusuna sadece kelime düzeyinde değil, bilimsel bir mercekle yaklaşalım ve bu küçük fiilin dünyasına birlikte bakalım. Köken ve Kavram: “Close”, “Shut” ve Ötesi Türkçede “kapatma” tek bir fiil gibi görünse de, İngilizce’de bağlama göre farklı kelimelerle karşılanır. En yaygın olanları close ve…
Yorum Bırakİlginç Kesitler Yazılar
Allah’ın En Sevmediği Günah Nedir? — Gücün, Ahlâkın ve Toplumun Siyasî Anatomisi Bir siyaset bilimci için günah, yalnızca dinî bir kategori değil; aynı zamanda bir iktidar meselesidir. Çünkü her toplumda günahın tanımı, iktidar yapılarının, kurumların ve ideolojilerin eliyle şekillenir. “Allah’ın en sevmediği günah nedir?” sorusu bu yönüyle yalnızca teolojik bir arayış değil, aynı zamanda bir politik sorudur. Çünkü her yasak, bir iktidar biçimi üretir; her itaatsizlik de bir direniş biçimi. Günahın Siyasî Yüzü: İktidarın Tanrısal Meşruiyeti Toplumlar, yüzyıllar boyunca günah kavramını iktidarın diliyle tanımladı. Devlet, dinî normları siyasal düzenin sigortası haline getirdi. Ancak bu noktada ilahî olanla dünyevî olan arasındaki…
Yorum BırakKanunievvel Ne Demek? — Romantik Nostalji mi, Bilgi Kirliliği mi? Peşin söyleyeyim: “Kanunievvel” demek Aralık demektir. Evet, evinizdeki duvarda asılı, şekil şukul Noel ışıklarıyla süslenen o Aralık. Ama mesele sadece bir ay adı değil; dilin, tarihin ve hatırlama biçimimizin ideolojik bir alan olduğunun canlı kanıtı. Benim iddiam şu: Kanunievvel gibi terimleri sorgusuz sualsiz kutsallaştırmak, tarih bilincini derinleştirmiyor; tam tersine, kullanışlı bilgiyle süslenmiş bir sis perdesi yaratıyor. Bu kadar net. Kanunievvel (Kânun-ı Evvel), Osmanlı-Türkçe metinlerde “Aralık” ayının adıdır; kardeşi Kânun-ı Sânî ise “Ocak”tır. “Kanunievvel” Neden Bu Kadar Kafamızı Karıştırıyor? Çünkü takvim bir zaman çizelgesi değil, bir hafıza rejimidir. Osmanlı bürokrasisi yüzyıllar…
Yorum Bırak🙈 Ne Anlama Gelir? Utancın, Masumiyetin ve Dijital Sessizliğin Tarihsel Yolculuğu Bir tarihçi olarak geçmişe dönüp baktığımda, insanların duygularını ifade etme biçimlerinin her çağda değiştiğini ama özünde hep aynı kaldığını görürüm. Kelimeler, jestler, semboller ve bugünse emojiler… Hepsi bir iletişim biçiminin evrimidir. Bu bağlamda “🙈” yani “gözlerini kapatan maymun” emojisi, sadece dijital bir ifade değil; insanlık tarihinin utanma, saklanma ve masumiyet duygularıyla örülü uzun bir hikâyenin modern temsilidir. Tarihsel Arka Plan: Üç Bilge Maymunun Doğuşu 🙈 emojisi aslında köklerini Japon kültüründen alır. 17. yüzyılda Nikko Tōshō-gū Tapınağı’nda yer alan üç bilge maymun kabartmasından doğmuştur. Bu üç maymun; 🙈 “kötülüğü görme”,…
Yorum BırakÖğrencileri Güdüleme Ne Demek? Tarihin Işığında Bir Eğitim Yolculuğu Geçmişin İzinde: İnsan Merakının Kökleri Bir tarihçi olarak geçmişi anlamak, bugünün karmaşık yapısını çözmenin en güçlü yollarından biridir. Güdüleme kavramı da tıpkı toplumların evrimi gibi insanlık tarihinin derinlerinde kök salmıştır. Antik Yunan’da Aristoteles’in “öğrenme doğası gereği insana zevklidir” sözü, öğrencilerin içsel motivasyonunun ne kadar erken fark edildiğini gösterir. O dönemlerde eğitimin amacı sadece bilgi aktarmak değil, bireyin potansiyelini ortaya çıkarmaktı. Orta Çağ’a gelindiğinde, eğitimin merkezine dini otorite yerleşti. Öğrenme bir görevdi, içsel bir merakın değil, dışsal bir zorunluluğun sonucuydu. Bu dönemde güdü dış kaynaklardan — otorite, korku veya toplumsal baskıdan —…
Yorum BırakYapmış Olmak İçin Yapmak Ne Demek? Eylemin Boşluğu Üzerine Felsefi Bir Düşünce Bir filozofun gözünden bakıldığında, “yapmış olmak için yapmak” ifadesi yalnızca bir alışkanlığı değil, modern insanın varoluşsal bunalımını dile getirir. Eylem artık bir amaç değil, kendi gölgesine dönüşmüş bir zorunluluktur. İnsan üretir, çalışır, paylaşır — ama nedenini unutmuştur. Bu yazı, “yapmanın anlamı” sorusunu etik, epistemoloji ve ontoloji eksenlerinde tartışarak, eylemin değeri ile boşluğun sınırında bir yolculuğa çıkarıyor. Eylemin Ahlakı: Etik Perspektiften Yapmak Etik bakış açısından “yapmış olmak için yapmak”, niyetten kopmuş bir eylemdir. İyi bir eylem, yalnızca sonucu değil, niyetiyle de anlam kazanır. Kant’ın “iyi irade” kavramı burada yankılanır:…
Yorum BırakKan Bağı Olması Ne Demek? Bağların Biyolojiden Toplumsal Adalete Uzanan Yolculuğu Bir çocuğun gülüşünde, bir annenin gözyaşında, kardeşler arasındaki sessiz dayanışmada görünmeyen bir ip vardır: kan bağı. Bu ip bazen gururla taşınır, bazen de yük gibi hissedilir. Peki ama “kan bağı olması” tam olarak ne anlama gelir? Sadece biyolojik bir bağlantı mı, yoksa çok daha derin, sosyal, kültürel ve hatta politik bir mesele midir? Gelin, bu kavrama sadece bilimsel değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet merceğinden birlikte bakalım. Kan Bağı: Sadece Genetik Değil, Aynı Zamanda Sosyal Bir Kod En temel tanımıyla kan bağı, iki veya daha fazla kişi arasında biyolojik…
Yorum BırakSpotify Şu An Ne Dinliyor? Felsefi bir bakış açısıyla dünyayı incelemeye başladığınızda, hemen hemen her şeyin anlamını sorgulamaya başlarsınız. Kimlik, bilinç, özgürlük gibi derin kavramların ötesinde, bugünün dijital dünyasında insanlar neyi tercih eder, neyi dinler ya da izler? Birçok platform var, ancak müzik dinlemek, en evrensel deneyimlerden biridir. Spotify gibi dijital müzik akış servisleri, yalnızca müzik dinlemekten çok, kullanıcıların kimliklerini inşa ettikleri, sosyal etkileşimde bulundukları ve hatta yaşam tarzlarını sergiledikleri bir alan haline gelmiştir. Peki, Spotify şu an ne dinliyor? Bu soruyu felsefi bir bakış açısıyla ele almak, hem etik hem epistemolojik hem de ontolojik bir tartışma alanı açar. Gelin,…
Yorum BırakKamu Denetçiliği Kurumuna Neden Başvurulur? Cesur, Eleştirel ve Rahatsız Edici Bir Değerlendirme Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) bazılarınca vatandaşın nefes borusu, bazılarınca “devletin kendi kendini şikâyet kutusu.” Benim iddiam net: KDK’ya başvurulur çünkü idare bazen sadece nazikçe değil, ısrarlı ve görünür biçimde uyarılmaya ihtiyaç duyar. Ama şunu da masaya koyalım: Bu mekanizma adaleti hızlandırdığı kadar hayal kırıklığını da büyütebilir. Hazırsan, kutsal inekleri sorgulayalım. Kısa cevap: KDK, ücretsiz ve erişilebilir bir itiraz kanalıdır; idareyi hatasını düzeltmeye, en azından açıklama yapmaya zorlar. Uzun cevap: Etkisinin sınırları ve bağımsızlık tartışmaları yüzünden herkese her durumda “ilaç” değildir. KDK’ya Neden Başvurulur? Gerçekçi Gerekçeler Kamu Denetçiliği Kurumuna…
Yorum BırakGüle Güle Sana Ne Zaman Çıktı? Bir Ekonomistin Bakışıyla Ayrılığın Piyasa Dinamikleri Ekonomist için hayat, bir tercih denklemidir. Kaynaklar sınırlıdır; seçimlerse her zaman bir maliyet taşır. “Güle güle sana ne zaman çıktı?” gibi gündelik bir ifade, yüzeyde duygusal görünse de aslında derin bir ekonomik metafor barındırır. Çünkü ekonomi, yalnızca para ve üretimle ilgili değildir — aynı zamanda insan davranışlarını, fırsat maliyetlerini ve toplumsal refahın sınırlarını inceler. Bir ekonomistin gözünden bakarsak, bu ifade “piyasanın dengesi bozulduğunda ortaya çıkan duygusal enflasyonun” bir yansıması gibidir. Yani, bir değer kaybı yaşandığında — ister duygusal ister finansal olsun — insanlar bunu bir “gidiş” olarak algılar.…
Yorum Bırak